Tüp Mide Ameliyatı Olanlar Oruç Tutabilir mi? Geçirdiğiniz obezite ameliyatının yöntemi ne olursa olsun, ilk 2 yıl metabolik yapılanmanızın ve beslenme durumunuzun sürekli takibi ve değerlendirilmesi sağlıklı kilo verme sürecinin en önemli kısmıdır.
Peki mide küçültme ameliyatı geçiren kişiler oruç tutabilirler mi? Ameliyatın üzerinden ne kadar süre geçmesi gerekir? Oruç tutmaya uygun olduğunuzu nasıl anlayacaksınız? Gelin tüm bu sorularınızı yanıtlayalım.
Tüp Mide (Sleeve Gastrektomi) ya da Gastrik Bypass gibi obezite ameliyatı olan hastaların ameliyat sonrası erken dönem dediğimiz 2 yıl boyunca oruç tutmaları sakıncalıdır. 2. yılını dolduran hastalar ise bireysel olarak değerlendirilmeli, hekim ve diyetisyen görüşü doğrultusunda karar verilmelidir.
Bu yıl ramazan ayı 18 saat süren bir açlık zamanını kapsamaktadır. Bu süre ameliyat olan hastalar için çok uzun bir açlık süresidir ve yemek yenilmesi için geriye sadece 8 saatlik bir süre kalmaktadır. Obezite ameliyatlarının temel fonksiyonu gıdaların alım miktarını kısıtlamaktır ve küçük bir mide hacmi sebebiyle bu kalan sürede gereken besin tüketimini ve sıvı alımını tamamlamaları mümkün olmayacaktır. Mevsimin yaz ayı olması ve hava sıcaklığın yükselmesi terleme ile sıvı kayıplarını daha da arttırır. Bu durum özellikle sıvı ve elektrolit dengesinin bozulmasına; hastalarda tansiyon düşüklüğü, halsizlik, baş ağrıları, mide ve bağırsak problemleri, böbrek hastalıkları gibi ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşmalarına neden olabilir.
Bir diğer konuda bu hastalarda orucun vücudu dengesiz terazi haline sokması. Ameliyat sonrası temel beslenme prensibi azar azar ve sık sık beslenmek, sık öğün yapmak. Uzun süre aç kalmak ve bu açlığın Ramazan süresince devam eden bir düzen haline gelmesi, metabolizmayı alt üst edecek ve yavaşlatacaktır. Vücudumuz metabolizma hızını azaltırsa terazi kefeleri dengesiz hale gelir ve kilo vermenin durması, kilo sorunları yaşanması şeklinde karşımıza çıkar.
Uzun süren açlık sonrası oruç açılırken, özellikle hızlı, bir anda ve büyük miktarda yemek yeme isteği ve tercih edilen yiyeceklerin yüksek kalorili, şeker içerikli karbonhidratlar olması durumunda mide çok hızlı bir şekilde boşalacağından Dumping Sendromu dediğimiz ve halsizlik, sersemlik, terleme, titreme, bulantı, şiddetli kusma gibi belirtilerle ifade edilen durum ortaya çıkabilir.
Ayrıca, ameliyat olan hastaların öncesinde şeker hastalığı, insülin direnci gibi öyküleri varsa oruç ile birlikte kan şekeri dengesi sağlanamaz, ani düşüşler, iftar sonrası yükselmeler görülür ve sağlık risklerine sebep olacaktır.
Sonuç olarak; oruç tutmanın bir zararı olmayacağı ya da beslenme yetersizliğinin oluşmayacağı yönünde bir yaklaşım; hastaların beslenememelerine veya yetersiz beslenmelerine ve ciddi sağlık sorunlarına neden olacaktır.
Bu nedenle ameliyatınızın 2 yılı tamamlanmış olsa dahi; oruç tutmaya başlamadan önce mutlaka hekiminize ve diyetisyeninize danışmalı, biyokimyasal değerlendirmeniz yapılmalı ve uygun görülüp görülmediğinize karar verilmelidir. Oruç tutmanız uygun görüldüğünde de; iftar ve sahur yemeklerinizin beslenme örüntüsü ve içeriği ile ilgili diyetisyeninizden destek alarak, sağlığınızı koruyacak optimum beslenme ile sağlıklı bir Ramazan ayını geçirebilirsiniz.